Hayatımızın nasıl olduğunu, bizi
yeterince tatmin edip etmediğini hepimiz zaman zaman
sorgularız.Sürekli aklında birçok soru olan ben inanarak girdiğim
yolun hikayesini paylaşmak istedim.
Eğer sizde bu sorgulamaları sık
sık yapıyorsanız,hayat bir döngü gibi gelmeye başladıysa benim
hikayemin sizlere de yeni bir kapı açmasını dilerim.
Hepimiz gibi toplum kurallarına uygun
şekilde okulları okuyup birçok gençlik hayali kurmuş
biriyim.Üniversite yılları çok güzel,hayallerin olduğu ve
toplumun bize öğrettiği gibi iyi bir iş,eş ve aile söylemleri
ile geçip gitti.Hayat yeni başlıyordu tabi ki, iyi bir iş hedefiyle
aramalara başladım. 2000'li yıllarda yeni yeni popüler olan ve
aranan bir bölüm mezunuyum ''Uluslararası ticaret yönetimi''.İlk
işimi doğduğum ve büyüdüğüm şehirde Ankara da bir
arkadaşımın annesi sayesinde buldum,çok mutluydum kariyerimin
başındaydım:)
Profesyonel ilk işim tabi ki iş
hayatının üniversitede geçici olarak çalıştığın işlerden
farklı ve hayatın hiçte o kadar zevkli olmayacağını kavradığım
noktaydı.
Zaten sürekli her şeyi sorgulayan biri
olarak bu ofise sabah git akşam dön hiçte ruhuma uymadı. Daha çok
seveceğim bir iş olabilir mi diye denemeler yapacağım bariz
ortadaydı:)
Bu ülke belki bana göre değil diye
düşünmeye başladım ve kendimi Hollanda da buldum. İnsan
gerçekten isterse bir yol mutlaka bulunur. Bana bunu öğretti hatta
pekiştirdi diyebilirim. Küçük yaşlarda ilkokul zamanlarımda
sayıkladığım kendime gizliden hedef koyduğum ve imkansızlıklar
içinde imkan yaratıp üniversitede İngiltere'ye gidişim gibi.
Artık beni kimse tutamaz ben ne
istersem yaparım derken hayat bir kez daha öğretti ki sevdiklerin
olmadan uzaklarda dili başka, yönü başka ülkelerde çalışmakta
hiç kolay değildi ve sorgulamaları bitirmiyordu ve tası tarağı
toplayıp geri dönüyorsun; bu uzaklardaki 2 yıl bana çok şey
öğretti
sabrı,yalnızlığı, insana ve doğaya değeri, insan
gibi yaşamanın eşit olmanın ne olduğunu.
Eve dönmüştüm peki şimdi ne
olacaktı? Bir ofise sıkışıp kalacak mıydım? Ben bu sorular ile
boğuşurken üniversiteden hemen önce aldığım turizm eğitimini
hatırladım ve Seyehat acentasında çalışmaya başladım, tur
operatörü olunca sürekli oradasın buradasın harika ofis yok
sürekli birçok yeni insan tanıyorsun. Gel zaman git zaman bu işte
bana eksik gelmeye başladı hani bir yemek çok güzel görünür
yersiniz tadında bir türlü bulamadığınız bir şey eksiktir. İşte
eksik ne bulamıyordum.
Bir gün telefonum çaldı, (kız kardeşim üniversiteyi bile aynı sıralarda oturarak bitirmiştik, ben Hollanda'ya o Amerika'ya gitti bunun dışında ayrı kalmamıştık) artık İstanbul da yaşıyordu ve bu telefon konuşması her şeyi tamamen
değiştirecekti, gece 2 de gelen o telefon ile ertesi sabah 9
da İstanbul da kardeşimin evinde buldum kendimi. Hayat hadi al
buradan devam et demişti bana.
İstanbul
büyüleyici güzellikte mutluluk şehriydi buram buram tarih kokardı, sokak müzisyenleri içinizde sıcak bir duygunun akmasını
sağlardı, zorlukları yok sayarsak.
Tabi ki iş buldum
Uluslararası ticaret tekrar gündemdeydi, zira İstanbul çok güzel
ama yaşaması zor bir şehirdi. Başarı ve hedef bir süre insanın
sorgulamasını susturuyor yaşadığın her zorluk senin varacağın
yerin bedeliydi ve katlanacaktım. Çok güzel zamanlar yaşadım, işim
gereği birçok ülkeyi gördüm, yeni kültürler tanıdım, para
kazandım, kariyer yaptım, eğitimler aldım, yıprandım, troid ve alerji gibi hastalıklar edindim; 40
maddelik alerji listem oldu:( 7 senem böyle geçti ruhum sıkıştı sorgulama orada
başladı, yeteri kadar para kazanıp sade bir hayat yaşama
isteği içine girdim. 8 saat çalışayım işten çıkınca ertesi
güne kadar işi unutayım istedim.
Gerçekten isteyince olur inanırım.
Büyük bir otel zincirinde halkla ilişkiler olarak işe girdim, keyifliydi işten çıkınca her şey orada kalıyordu mutluydum.
İşte hayatın bu noktasında mutluluk süreklilik arz etmez iyice anladım.
Gerçekten isteyince olur inanırım.
Büyük bir otel zincirinde halkla ilişkiler olarak işe girdim, keyifliydi işten çıkınca her şey orada kalıyordu mutluydum.
İşte hayatın bu noktasında mutluluk süreklilik arz etmez iyice anladım.
Sanırım yine
uzaklara gidesim gelmişti aşık olduğum şehirdi İstanbul karış karış
aşıktım bu şehre, anlamıştım bende bağlanamama sorunu var dedim kendime,, suçlu bendim toplum öyle demişti bize!!!
Hindistan dedim
iyi gelir bana ve hazırlıklara başladım eski iş çevrem sayesinde
Hindistan da tedarikçilere ulaştım. Delhi'de iş ve kalacak bir
oda buldum uçak bileti ve ilk zamanlar için gerekli parayı da
neredeyse biriktirmiştim artık gidebilirdim ki ; bir Ege
kasabasından iş teklifi aldım doğaya kaçış cezbetti beni, içine
çekti, kendimi sahilde kumlarda, sabahları kahve termos um elimde
buldum:) Yeni başlangıçlar anladığınız üzere beni hiç
korkutmadı denemek gerekiyordu hayatın anlamını bulmadan nasıl
yaşardık her hatayı bizzat yapmadan nasıl deneyim edinirdik.
İzmir'e gelişim
artık ofisi olmayan bir iş isteği ile oldu uzun süre bağımsız
yapılacak bütün işleri araştırdım eksik, hep eksik bir şey vardı
sonunda; doğru yere varana kadar bütün yolları denemeliydik ofise
gitmediğim bir danışmanlık işi buldum kader bir şekilde beni
okuduğum mesleğime mi itiyordu yoksa hayat şartları mecbur mu
bırakıyordu.
Aradığımı
bulana kadar duramayacaktım anladım.
Amerika'da yaşayan bir arkadaşım oraya gelmem için ciddi kanıma girmişti hayaller ülkesi çello çalabilir,garsonluk gibi basit bir iş yaparak sanat okuluna gidebilirdim, evet dedim gitme vakti pasaportumun süresini uzattım, uçak bileti ve okul kaydı için para biriktirmeye başladım.
Amerika'da yaşayan bir arkadaşım oraya gelmem için ciddi kanıma girmişti hayaller ülkesi çello çalabilir,garsonluk gibi basit bir iş yaparak sanat okuluna gidebilirdim, evet dedim gitme vakti pasaportumun süresini uzattım, uçak bileti ve okul kaydı için para biriktirmeye başladım.
Sonra ne mi oldu
hala nasıl olduğunu bilmediğim bir şey; eşimle
tanıştım, evlendim. Kader bir kez daha bir yere bıraktı beni ve
devam etmeliydim.
Artık emindim
kendi işimi kurmalıydım en büyük hobim olan mutfak ile ilgili
olmalıydı aşçı olmalıydım ben, belki sürekli yeni tatlar
üretir tatmin olurdum. Tabi ki araştırmalar başladı o
destek, bu kredi, maliyet ne olur, vergiler işin içinden
çıkamadım. Ama aşçılık kursuna başladım en azından sevdiğim
bir konuda sertifikam olsun istedim.
Yıllarca
oluşturduğum listeyi önüme koydum,
Listem nasıldı;(17
yıllık deneyimleme sonucu oluşan listem)
Çalıştığın kadar kazanacağın
Sürekli motivasyonu olan
Patronun gözüne girmek
için yalakalık yapan çalışan ile yarışmadan şirket
ödüllerinden yararlanabileceğin
Çalışma saatleri senin motivasyon
ve verimliliğine göre ayarlanan
Doğadan gelen bir şeyler barındıran
Hayvanlara ve doğaya zarar vermeyen
Sevdiklerinle uzaktaki ailen ile
yeterince vakit geçirebildiğim
Yeni insanlar,hayatlar ve kültürler
tanıdığın
Seyehat edebildiğim
En önemlisi kendime saygı duyabildiğim
Kendime hadi oradan dedim, düşündükçe istiyordum ben bu şartlarda bir iş
istiyordum.Ne yapabilirim ince ince araştırmaya başladım,
bağımsız , sermayesiz yapılabilecek her işi araştırdım ve
sonunda hayat bir kez daha al buradan devam et listeni tamamladım
sıra sende dedi.
Nerede miyim? LR HEALTH & BEAUTY TURKEY
Sizinde içinizde
dinmeyen sorular varsa hayat bu olmamalı diyorsanız,hayallerinizi
takip edip bize katılmanız dileği ile.
İNANMAK
BAŞARMANIN YARISI...
F.Emel Benlice
Çolpan
İş Ortağıolmak için;
+90 5334306922
instagram:
emelbenlice
Yorumlar
Yorum Gönder